Buzullar Arasında İki Günlük Kamp

Mayıs ayının yeşile bürünmüş yüzüyle birlikte, bölgenin sembolü haline gelen buzullar çiçeklerle kucaklaştı. 20 bin yıllık buzulların ardında yeşil ve beyaz tonların buluştuğu bu büyülü coğrafya, baharın eşsiz güzelliğini ve doğanın harikalığını tüm ihtişamıyla sergiledi. Dağcılar, bu atmosferde iki gün süren kamp etkinliğiyle hem bedenlerini hem de ruhlarını dinlendirdi.

CİSAD’tan yola çıkan dağcılar, Hakkari merkezden başlayarak yüksek rakımlı vadide kamp kurdu. Geceyi çadırlarında geçiren katılımcılar, gündüzleri ise doğanın içinde uzun yürüyüşler yaptı. Vadinin içinden süzülerek akan suların, buzulların arasından çağlayarak gelmesi, bölgeye neden “cennet” dendiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Doğanın tüm sadeliğiyle sunduğu bu tablo, kamp alanındaki herkes için adeta bir terapiye dönüştü.

Dağcılar kamp boyunca bol bol fotoğraf çekerek bu anları ölümsüzleştirdi. Vadinin derinliklerinde, karla kaplı zirvelerin eteklerinden süzülen sularla beslenen küçük gölcükler ve vadide açan yabani çiçekler fotoğraflarda başroldeydi. Kimi zaman sisle buluşan manzara, kimi zaman gün doğumunda altın sarısına bürünen dağlar, katılımcılara eşsiz kareler sundu.

Doğayla kurulan bu özel bağ sadece görüntülerle sınırlı kalmadı. Gündüzleri vadide toplanan mantarlarla, akşam kamp ateşinde yapılan közde pişirimler sofraların baş tacı oldu. Kara demliklerde hazırlanan demli çay eşliğinde yapılan sohbetler, gecenin sessizliğiyle bütünleşti. Izgara, çerez, çay ve ateşin sıcaklığıyla geçen gece, yorgunlukları unutturdu.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte uyanan dağcılar, vadinin buzul ve çiçeklerle bezeli eşsiz yüzüne yeniden tanıklık etti. Cennet Cehennem Vadisi’nde geçen bu iki gün boyunca doğayla iç içe yaşamanın verdiği huzur, katılımcıların her ifadesine yansıdı.

CİSAD dağcıları etkinliğin sonunda, Hakkari’nin bu eşsiz coğrafyasının korunması ve tanıtılması gerektiğine dikkat çekerek, doğal güzelliklerin yalnızca görülmekle kalmaması, aynı zamanda sahiplenilmesi gerektiğini vurguladı.

CİSAD dağcıları Esat Kılınç, Turgut Besi, Muzaffer Kaya, Gıyasettin Tatlı ve Naci Tetik; doğayla baş başa geçirdikleri iki günün kendileri için unutulmaz olduğunu ifade etti.

METİN KESKİN