

İHD'den Rojhat Özdel için adalet çağrısı
Grup adına yapılan açıklamada, 204 haftadır “hakikat ve adalet arayışını” sürdürdükleri vurgulanarak, yargı süreçlerinde yaşanan aksaklıkların kayıp yakınlarının olduğu kadar tüm yurttaşların hak ve özgürlüklerini etkilediği belirtildi.
Konuşmayı sürdüren Rojhat Özdel’in kardeşi Helin Özdel, “Cezasızlık, en büyük adaletsizlik olarak tüm toplumu tehdit ediyor; bizi hak sahibi yurttaşlar olmaktan, Türkiye’yi ise demokrasiden, hukuktan, adalet ve barıştan uzaklaştırıyor” dedi.
Açıklamada; Rojhat Özdel’in kardeşi Helin Özdel, kardeşinin ekonomik sıkıntılar içinde olan ailesine yardım etmek için okulunu bırakmak zorunda kaldığını ve akrabalarına ait bir ekmek fırınında çalışmak zorunda kaldığını belirtti.
Özdel sözlerini şu şekilde sürdürdü, “30 yıldır ısrarla söylüyoruz: Kanamaya devam eden derin yaralarla ve travmalarla yüzleşmeden, cezasızlığa son verilmeden ve bu derin yaralara maruz kalanlar için adalet sağlanmadan toplumsal barış tesis edilemez.
Cezasızlık, en büyük adaletsizlik olarak tüm toplumu tehdit ediyor; bizi hak sahibi yurttaşlar olmaktan, Türkiye’yi ise demokrasiden, hukuktan, adalet ve barıştan uzaklaştırıyor. Bu ülkeye barış gelecekse öncelikle geçmişle yüzleşmek ve faillerin bağımsız bir yargı önünde yargılanması gerekmektedir.
Şemdinli olaylarına bağlı olarak gösteri yürüyüşlerinde katledilen Veysel ve Reşit İşbilir kardeşlerin cenazeleri Yüksekova da toprağa verileceği gün kitlesel bir yürüyüş gerçekleştirildi.
Rojhat; Kepenk kapatma eylemleri yapılacağından dolayı evine götürebileceği kadar ekmeği aldı ve yola çıktı. Rojhat’ın evi yürüyüşün gerçekleştirildiği güzergah üzerindeydi. Esentepe yol ayrımında kitlesel yürüyüşten ayrılan Rojhat olayların çıkması ile birlikte çıkan kargaşada silahla vuruldu ve ağır yaralı bir halde yerde bekletildi.
Olay yerinde ki görgü tanıklarının anlatımına göre Ambulansın Rojhat’ın yaralı bedenine müdahale etmesine izin verilmemişti. Başka bir görgü tanığı ise yaralı halde yerde kan kaybeden Rojhat Özdel’in bedenine dipçiklerle işkence edildiğini anlattı.
Aradan uzun bir süre geçtikten sonra Ambulansın olay yerine gitmesine izin verildi. Ambulansta ilk müdahaleyi gerçekleştiren ekip, Rojhat’ın yaralı bedenine müdahale etmek istediklerini lakin Rojhat’ın hayatını kaybettiğini gördüklerini anlattı.
Aynı kanunsuzluk durumu haberi alan aile bireylerine de yaşatıldı. Hastaneye alınmayan aile bireyleri darp edildi. Dönemin milletvekillerinin dahi hastaneye girişlerine izin verilmedi.
Ailesi Rojhat’ın akıbetinin faili meçhul bırakılmaması için Yüksekova Cumhuriyet Başsavcılığına başvuru yapsa da uzun bir sürümceme dönemi sonrasında dosya faili meçhul bırakıldı.
Yapılan tüm soruşturmalar hukuksuz bir biçimde kapatıldı. Olayın ulusal medyaya yansıması, bir çok soru işaretinin varlığı ve birden fazla görgü tanığı olmasına rağmen bir aklama politikası ile dosyalar düşürüldü. Biz insan hakları savunucuları hiçbir kimsenin akıbetinin bu sonla bitmemesi için devleti ve yönetenleri hukukun içinde kalamaya davet ediyoruz.
Rojhat Özdel’i vuran ellerin ve akabinde ölümüne sebep olan kolluk kuvvetleri mensuplarının bir an önce ortaya çıkarılıp adil bir yargılama ile gereken cezaları almalarını talep ediyoruz. ‘Kayıplar bulunsun failler yargılansın’” dedi.
Haber Yazılımı: CM Bilişim
























